Bu Blogda Ara

30 Aralık 2007 Pazar

YOUTUBE'DA bu yıl en çok izlenen video:
Battle at Kruger (Kruger Savaşı) oldu. Ben izlediğim zaman izlenme sayısı 22.482.312 idi. 8 dakika 23 saniye süren bu video Güney Afrika'daki Kruger Ulusal Parkı'nda çekilmiş. Konusu da bir buffalo sürüsünün aslanlarla(yavru aslanlar!) dalaşması.

Video 8 ay önce yüklenmiş. National Geographic sevenlerin(!) gözünden kaçmamış.

28 Aralık 2007 Cuma

KIRMIZI DOKUNUŞ: Ne olursa olsun yeter ki kırmızı olsun


Nicole kıyafetlerini kırmızı aksesuarlarıyla tamamlıyor. Kırmızı bere (bu modeli bu sene çok moda), kırmızı RayBan gözlük ve kırmızı Chanel çanta...
Hamile de olsa şıklığından taviz vermiyor. Kırmızı sever sadece ben değilmişim...

27 Aralık 2007 Perşembe

Pekmezli Simit : Gevrek


Pekmezli Simitin yapılışını birkaç yıl önce Açelya Akkoyun'un "Dr. Oetker ile Tatlı Dakikalar" isimli programında görmüştüm. (Mutfağa girmemi sağlayan program) Ancak görünümü tuzlu kurabiye gibi geldiğinden denememiştim. Dün aldığım mayanın arkasında da tarifini görünce ve evdede pekmez olunca bu sefer denemeye karar verdim ve yanıldığımı anladım: kurabiye gibi değil gevrek tadında...


Un,su,tuz,maya ve pekmezle böyle güzel bir lezzet elde edeceksiniz... Annem (yine yeni yeniden !) hamuru yoğuruşumu görünce hamur konusunda uzman olmuşsun, ne güzel pizzacılar gibi yoğuruyorsun dedi. Aahhh bir de eşit şekilde hamurları ayırabilsem:))


Malzemeler:
Un: 4 su bardağı
Instant Kuru Maya: 1 paket
Tuz: 1 tatlı kaşığı
Ilık Su:1,5 su bardağı
Pekmez: 2 yemek kaşığı
Susam


Yapılışı:

  1. Un, maya ve tuzu bir kapta karıştırın. 2 yemek kaşığı pekmezi 1,5 su bardağı ılık su ile karıştırın ve una ekleyip yoğurun.
  2. Hamurun üzerini kapatıp ılık ortamda (ben buzdolabının üstüne koyuyorum) 40-50 dakika bekletin.
  3. Hamuru 9 eşit parçaya bölün. Her birine gevrek!(simit) şekli verin.
  4. 1 yemek kaşığı pekmezi 1 su bardağı su ile karıştırın. Gevrekleri önce pekmezli suya, ardından susama batırıp yağlanmış tepsiye sıralayın.
  5. 30 dakika bekletip 180 derece önceden ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirin.

26 Aralık 2007 Çarşamba

kitap, kitap, kitap.............

Bugün Kipa'da Top 10 DVD-VCD-CD-KİTAP %50 indirimliydi. Okumak isteyipte pahalı olduğu için alamadığım kitapları yarı fiyatına almak çok güzel oldu. Altın bulmuş kadar oldum...

Okunacak kitaplarımı yarılamıştım, ama önceliği bunlara vereceğim:


Suskunlar
İhsan Oktay Anar

Olasılıksız
Adam Fawer

Siyah Süt
Elif Şafak

24 Aralık 2007 Pazartesi

KAPŞONLU ÜSTLER: Hoodies....




Son zamanlarda Kate Moss siyah kapşonlu kıyafetini üstünden eksik etmiyor. Bere, şapka yerine kapşonunu kullanıyor. Mary-Kate Olsen'da nerdeyse her rengi mevcut. Spora giderken veya gündelik hayatta giyilen "hoodies" dolapların demirbaşı olmalı(!) En çok tercih edilen rengi de siyah...

22 Aralık 2007 Cumartesi

MAYALI SİMİT

Bu aralar ekmek dışında başka tarifler yapmıyordum. Bugün çayın yanına mayalı simit(açma) yaptım ve ev halkının takdirlerini kazandım...

Tarif Dr.Oetker'in "instant kuru maya" paketlerinin 4 nolu tarifi. Sibel yapınca ben de yaptım:) Evi harika bir koku sarıyor.. Yine anneme bağlanıyoruz:
"Yarın yine yap, çok güzel olmuş"

ALIŞVERİŞ ZAMANI

19-23 Aralık (yarın son gün!) tarihleri arasında Topshop'ta tüm ürünler %50 indirimli. Bayram ziyaretleri tamamlandı, misafirler ağırlandı, hava da açık... Eee o zaman Topshop indirimi kaçırılır mı? Arife günü cep telefonuma mesaj gelmese indirimden haberim olmayacak. İndirim olduğunu da duyduktan sonra da bayram demedim alışverişe gittim.

TOPSHOP

Ala ala ne aldım? Bir adet kolye... Daha önceki Topshop gezmesinde aklımda kalmıştı:))

Melek kanatlı( meleklere taktığımı söylemiştim) kolye uçlu kolye.. Ayrıca kelebek ve kalpli kolye uçları da var. Yarı fiyatına...

Mango outletten kendime çok güzel bir kaban aldım.. O yüzden Topshop'taki kabanlarla fazla ilgilenemedim...

Beğendiğim çizme kalmamış...

Postacı şapkası aklımda kaldı. Acaba yarın bir tur daha mı yapsam:))



MANGO
Mango'da da %50'ye varan kış indirimi başlamış


Kırmızı çantam Mango'dan...

Kalem kutusu gibi... Askısız da el çantası gibi kullanılabiliyor. Siyah ve kahverengi renkleri de var...











Çantanın önündeki bölüme Prada'nın bu sezon çantalarındaki gibi elinizi sokabiliyorsunuz.






LUSH

Mango Outlet'in yanındaki küçük dükkana Lush mağazası açılmış... Sabun cenneti... Sadece sabun yok tabii ki ama ben sabun bağımlısı olarak burası tam benlik. Peynir gibi kalıplardan kesilerek gramla sabunlar satılıyor. En az 100 gr. almak zorundasınız. Her ay farklı sabunlarını deneyeceğim. Sabunların son kullanma tarihleri de var. Ben en çok satan ürünlerinden bal özlü "Honey I washed the kids" sabununu aldım.. Çok güzel kokuyor, insan kullanmaya kıyamaz...

18 Aralık 2007 Salı

IKEA--RESTORAN VE KAFE' DE BİR MOLA..

Forum Bornova'ya alışveriş yapmaya gidip, karnımız acıkınca uğradığımız yer olan ikea'da genellikle hotdog yerim. Bugün bir değişiklik yapıp karidesli sandviç yedim. Annemin tercihi de Soslu Reçelli İsveç köfte oldu.




Karidesli sandviçin altında poşe yumurta vardı. Tadı harika. Denemenizi tavsiye ederim.















Annem ise "reçelli" soslu köfteleri beğendi. Ben bilmediğim yemeklere karşı tutucuyken, annem herşeyi denemek ister..












Tatlı olarakta blueberryli tarttan yedik, yanında da sınırsız kahve: espresso, cappuccino, cafe latte..








Eee.. Yedikleri eritmek lazım.. Alt katta alışverişe devam. Hele mutfak reyonu yok mu.. Bugün çok güzel somun kalıbı aldım. Daha önce fark edememişim. Açıldığından beri hafta 8-9 ben Ikea'dayım:))

MAVİ AYAKKABI DEVRİ (!)

Mavi ayakkabı beğenen sadece ben değilmişim. İlk mavi ayakkabıları bundan 2 yıl önce Sienna Miller giymişti. Gerçi onunkiler ayakkabı-bot (bootie) tarzıydı. Şimdide SJP ve Ashley Olsen tercihlerini mavi ayakkabıdan yana kullanmışlar. Ah.. Kırmızı tabanlı mavi ayakkabılar.. Ahhhh..

OKUNACAK KİTAPLARIM....

Kuyucaklı Yusuf- Sabahattin Ali
Parasız Yatılı - Füruzan
Alemdağ'da Var Bir Yılan - Sait Faik Abasıyanık
İvan İlyiç'in Ölümü - Tolstoy
Zamanımızın Bir Kahramanı - Lermontov
Yeraltından Notlar - Dostoyevski
Orlando - Virginia Woolf
İntibah - Namık Kemal

17 Aralık 2007 Pazartesi

KIRMIZI BİLEKLİĞİM...


Bilekliği yapmam 1 dakikadan daha az zamanımı aldı. Hem renginin kırmızı olması hem de nazar boncuğunun olması dolayısıyla beni kötü gözden(!) koruyacak. Ben nazara inanıyorum ve bu bileklikte bir nevi sarımsağın (!) vampirleri:)) uzak tutması gibi kötü düşünceleri/kıskanç insanların negatif enerjilerini bende uzak tutacak...
Voodu büyüsü gibi birşey mi bu nazar acaba. (bak. İskelet Anahtar filmi) İlla ki bir film araya sıkıştıracağım:))

16 Aralık 2007 Pazar

BEŞİNCİ ÇOCUK- DORIS LESSING

İdeefixe Sanal Kitap Fuarında yazarların seçtiği kitaplara bakarken (gözden kaçan kitapları bulmak açısından iyi oluyor) Perihan Mağden'in seçtiği kitaplar arasında Doris Lessing'in( bu yıl Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı) "Beşinci Çocuk" kitabı da vardı. Kitabın tanıtım yazısını okuyunca daha da ilgimi çekti. Ancak kitap tükenmişti.
Harriet ve David Lovatt çifti için sdakat, aşk, aile yaşamı gibi kavramların 1960'larda bile modası geçmemiştir. Evlenirler. Çocuklarıyla huzudolu bir yaşam sürdürürler. Ama beşinci çocuklarının doğmasıyla yeryüzündeki cennetleri yıkılacaktır.
Beşinci Çocuk'la Doris Lessing, kendisi için yeni bir kurmaca alanında gezinmektedir: Son kelimesine kadar heyecanla okunan çağdaş bir korku öyküsü..
Ertesi gün kitabevlerini gezdim ama kitabı bulamadım. Bir de eski kitapçıya bakayım dedim ve ilk baktığım rafta Doris Lessing kitapları duruyordu: en alttada "Beşinci Çocuk" kitabı. Bir gecede bitirdim, insan elinden bırakamıyor- ne olcak, nasıl bir sonla bitecek diye...
Yazar kitabı 1988 yılında yazmış. Bizde 1990 yılında AFA yayınlarınca basılmış ve çevirisini Nihal Yeğinobalı yapmış.
Aristokratlar, evet... tavşanlar gibi üreyebilirler, doğal sayılır bu, ama onların buna yetecek paraları vardır. Yoksullar da çok çocuk yapabilir, yarısı ölür gider, bu da doğal sayılır. Ama bizim gibiler, ara yerde kalanlar, biz düşünüp taşınarak çocuk yapmak zorundayız, onlara bakabilelim diye. (sf .20)
Harriet'in annesi Dorothy'nin sözleridir bunlar. Gelgelelim ne Harriet ne de David 6-8 çocuk yapma fikirlerinden vazgeçme niyetinde değildir ta ki beşinci çocuklarına kadar.Bundan sonra olaylar gelişir, ama öyle kitabın tanıtımında yer aldığı gibi korku öyküsü değil.
Sorunlu bir çocuğunuz olduğunda o yalnızca annenin çocuğu mudur? Bu ve benzeri sorular sormaktan kendinizi alamayacağınız güzel bir kitap. Bulursanız, almakta tereddüt etmeyin.
Kitabın üstünde gördüğünüz şey, yeni okuma lambam eskisi bozuldu. Ayrıca bu aralar çok sık elektrikler kesiliyor. Karşı binalar ışıl ışıl, bizler karanlıkta.. Evin içinde dolanırken fener yerine de kullanıyorum.

12 Aralık 2007 Çarşamba

SEVGİLİ ARSIZ ÖLÜM... LATİFE TEKİN


Sevgili Arsız Ölüm, Latife Tekin'in ilk kitabı. Kitap 1983 yılında yayımlandığında yazar sadece 26 yaşındaymış.
Kitabın anlatım dili o kadar güzel ki, sizi içine çekiyor ve o dünyadan kopamıyorsunuz. O dünyada cinler,periler, hayaller, azrail, muskalar, düğümler var. Huvat ile Atiye'nin ve çocukları Halit, Seyit, Nuğber, Dirmit ve Mahmut'un köyden şehre uzanan hayat hikayelerini anlatıyor.


....Dam uçuran rüzgar, karanlık bastırınca, "Cinler geliyor!" diye Dirmit'i korkutup eve getirdi. Kaşla göz arasında Atiye'ye onun avuç avuç toprak yediğini söyledi. Atiye, "Aç kız ağzını, kancık," diye Dirmit'i kapının arkasına kıstırdı. "Toprak yiye yiye karnında solucan çıkacak, geberisice," diye yere yatırıp dövdü. Kaldırıp saçından tuttu. "Tövbe mi kız!" dedi. Dirmit silkinip başkaldırdı. O başkaldırdıkça Atiye, "Tövbe de kız, tövbe de kancık!" diye dayağı gel ha etti. Soluğu tükeninceye kadar bir sordu bir vurdu. Sonunda yüreği taştı. "İnadın kurusun e mi!" deyip Dirmit'in boğazına bastı. Burnunu sıkıp ağzına, "Şap!" diye tükürdü. Dirmit sıçrayıp sekiye çıktı. "Kız, yiyeceğim işte, yiyeceğim işte, kız!" diye tepine tepine bağırdı. Kaçıp sedirin altına saklandı. (Sf.24)
Bilgi notu:
*Sevgili Arsız Ölüm kitabı, son 25 yılın en iyi 10 Türk romanından biri seçildi.
*Berci Kristin Çöp Masalları kitabı da "Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap" adlı kitapta yer alan 4 Türk Romanından biriydi.

11 Aralık 2007 Salı

BİR KÜPEDEN... BİR DERGİDEN...

Mary-Kate'in son zamanlarda taktığı küpeyi bir yerden hatırlıyorum dedim. Eski dergilerimi karıştırdım ve nerden hatırladığımı buldum.

Görsel zekam süperdir-bir gördüğümü unutmam:)) KENDİKENDİME NAZAR DEĞİRCEM(!)

























Marie Claire Türkiye'nin 2007 Nisan Sayısının kapağında Cate Blanchett takmıştı.
Ama küpenin markası belirtilmemiş...










10 Aralık 2007 Pazartesi

ŞAPKASIZ BU KIŞ GEÇMEZ(!)

Kıyafetler: Topshop
Ayakkabı, çanta ve şapka: Urbanoutfitters
Küpe: Mango

Ayakkabı,çanta, şapka ve küpenin fiyatları uygun. Mutlaka her gardropta bulunmalı-elbette benimkinde de...

Önemli olan bir giydiğini bir daha giymemek değil, aynı kıyafeti farklı kombinasyonlarla giyebilmek.

Yukarıda fikir vermesi açısından kıyafetleri eşleştiriyorum. Değişik markalarla da benzer kombinasyonlar yaratılabilir.

İKİ KADIN-BİR TARZ


Saçlar- aynı, mavi çantayı renkli babetlerle tamamlamak- aynı...
Biri 20'li yaşlarında diğeri 40'lı yaşlarında-ama aynı tarza sahipler...
İki isimli stil ikonları...

UZUN KIRMIZI ELDİVENİM


Geçen sene aldığım-ama kullanamadığım eldivenim. Bu sene ise vazgeçilmezim olacağı kesin. Havalar çoook soğuk. Ben de çok üşürüm, öyle incecik giyinip çıkanlara da özenirim. Ben bere, atkı, eldiven takmadan kışın dışarı çıkmam- karakışta kalmış gibi giyinirim.

7 Aralık 2007 Cuma

"MANTAR KURABİYE"


Ağızda dağılan nefis bir lezzet...




MALZEMELER:

-4 yemek kaşığı un,
-1 su bardağı pudra şekeri,
-250 gr. nişasta,
-1 paket hamur kabartma tozu
-1 paket vanilya,
-Yarım paket (125 gr.) oda sıcaklığındamargarin,
-2 yumurta,
-1 yemek kaşığı limon suyu,
-1 yemek kaşığı kakao,


HAZIRLANIŞI:


  1. Kakao hariç tüm malzemeyi yukarıdaki sıraya göre bir kaba koyun ve kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurun. Çok güzel lastik gibi bir hamurunuz olacak.

  2. Hamurunuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ve elinizde yuvarlayın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine kurabiyeleri birbirine aralıklı dizin, çünkü pişerken genişleyecekler.


  3. Bir çay tabağına 1 yemek kaşığı kakao koyun ve pet su şişesi kapağını kakaoya batırın ve kurabiyelerin üzerine hafifçe bastırın. Bütün kurabiyelerin üstüne aynı işlemi yapın.


  4. Önceden ısıtılmamış 180 derecelik fırında 15 dakika pişirin.


*Un koymadan yapılan nişastalı kurabiyeler dağılır.


*Limon suyu, kurabiyenin kabarmasını sağlayacak.


*Kurabiye pişirmenin püf noktası, önceden ısıtılmamış fırında pişirmek.

6 Aralık 2007 Perşembe

STİL İKONU HOLLYWOOD YILDIZLARININ TERCİHİ

Sarah-Jessica (Parker), Keira (Knightly) ve Sienna (Miller)'nın son zamanlarda sıklıkla kullandıkları aksesuarı nedir?

Cevap:


Louis Vuitton'un Leopar baskılı pembe yazılı şalı...

Leopar desen eskiden itici gelirken, şimdi aksesuarda kullanımını beğeniyorum.

KIRMIZI TABANLI MAVİ AYAKKABI....

Ben bu ayakkabıya resmen aşık oldum. Blogumu takip edenler mavi ve kırmızıya torpil geçtiğimi fark etmişlerdir:))

Christian Louboutin'in ayakkabısında her ikiside mevcut.

Kıyafetler, şapka ve çanta: Topshop
Ayakkabı: Christian Louboutin

4 Aralık 2007 Salı

BİR TUTAM BAHARAT...

" Bir Tutam Baharat" filminden notlarım:

1- Gastronomi- astronomi sözcüğü gastronomi sözcüğünden gelir...
Güneş-Kırmızıbiber

Dünya-Tuz

Filmde en çok adı geçen baharat:

Venüs-Tarçın... acı ve tatlıdır, tıpkı bir kadın gibi


2- Yunanistan'da yemeklerin tat ve koku alma duyularına hitap etmesi gerekirken,

İstanbul'da yemekler aynı zamanda görme ve işitme duyularına da hitap etmelidir.


3- Bir yerden ayrılcağın zaman artık gittiğin yer hakkında konuşmalısın, ayrıldığın yer hakkında değil.


4- Filmi izledikten sonra kartpostal göndermek isteyeceksiniz. Ama kartpostalın ön yüzünü baharatlara sürmeden olmaz.. Yılbaşında bir yenilik yapın ve şehir dışında yaşayan sevdiklerinize yaşadığınız şehrin kartpostalını gönderin. Ya da gittiğiniz yerlerden sevdiklerinize kartpostal atın. Anı olarak kalır..



Benden sizlere..

Ben filmi çok beğendim. Tekrar tekrar seyredilecek çok güzel bir film.

3 Aralık 2007 Pazartesi

ÇOK ANTİKASIN!!!


Başlık annemin kıyafetlerim hakkındaki görüşü. Ne yapayım eski olanları çok seviyorum

Yukarıdaki yeşil süveter, annemin 70'lerden kalma süveteri-artık benim. Bildiğiniz gibi bu yıl süveterler pek revaçta.

Filli küpelerimi de semt pazarından 1 YTL'ye aldım. Bilhassa klipsli olması beğenmemde artı bir neden. Kararmadılar da..

Yanımdaki kadın bırakmam için dört gözle bekledi: "Ay çok güzelmiş, nasıl buldunuz? Başka var mı acaba?" dedi, durdu.

Maalesef başka yoktu:))